balon düşkünü....

657 olunca ne yapılır tabi kii 

alışveriş 

malum  klasik giyinmeyi sevmeyen ben artık klasik giyineceğim 

bu yüzden

Ankarada alınacak bişey yok bahanesi ile kendimi İstanbula attım 

tabi ki sevgilinin İstanbul da olması ve dostlarla buluşma fırsatıda da eklenince keyifli günler yaşandı.

Güzel haberin kutlaması Reina da yapıldı 

Bebek Tabs de keyifli sohbetler edildi 

beyoğlunun ara sokaklarında ağız dolusu gülündü

ben yine uzuuuun zamandır bloguma uğramaz oldum
hiç bir bahanem yok sadece kendime ve size itirafım var
ben tembelliğe çok alıştım
 kolay mı bir yıldır evdeyim devlette
grafiker olamadım ama evde
kadrolu
 tembel oldum :)

bir yıldır evde olunca malum çok yoruldum :P
 ömrüm hayatım boyunca 2 dakika yerinde oturamayan  sinemada bile kıpır kıpır olan ben
tüm sabah ve öğle kuşaklarını yerimden kalkmadan izledim
 bu yüzden yaşadığım şoku atlatmak için şimdilik 3 aşamadan oluşacağını düşündüğüm tatillere çıkmaya karar verdim.

Birinci aşaması bitti
:(
hatta siz bu yazıyı okurken ben ikinci aşaması olan aile ile tatil için
      Ankara-Anamur yollarında olacağım...

ilk tatilim 15 gündü fethiye-kemer-antalyada idim tercihler olmasa Ankaraya dönesim yoktu
Hayatımda geçirdiğim en özel ve güzel tatildi diyebilirim
 Anamurdan dönünce ayrıntılı olarak anlatırım

buarada kaybedenler kulübünü izlediyseniz
sürekli koltukta oturan hiç kalkmayan hatta uyuyan biri vardı
işte o benim tatile çıkana kadar ki halim idi
bu yüzden şimdi gezme daha da bronzlaşma zamanı
adios :)

...sonsuz sevgi, sabır,sadık dost,candan öte her şey
 yüzlerine bakınca ruhumun en derinliklerine kadar işleyen sevgileri ve sıcaklıkları ile kendimi iyi hissetmemi sağlayan
 bazen insanlardan bile daha çok sevdiğim Kediler ve Köpekler için 
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından
 "YEMPATİ"
 adı verilen istasyonlar kurulmuş oldukça da güzel olmuş.
YEMPATİ şehrin çeşitli yerlerine konulmuş.
Sevgili dostlarımız için üretilen cihaz güneş enerjisi ile çalışıyormuş ve sensörlü imiş. 
Diyelim ki bıdıklardan biri geldi yedi içti ohh misler gibi doyurdu karnını hemen sensör yenisini ekliyor ve ne kediler ne de köpekler aç ve susuz kalmıyor.
haberin ayrıntısı için buyrun


Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ni tebrik ediyorum
 umarım diğer belediyelere örnek olur.

ne güzel bir ses ne güzel şarkı sözleri benim aşkımı, özlemimi  anlatıyor 

çok güzel bir şarkı düğünlerde,nişanlarda çalınabilcek türden ama
 bu şarkıdan sonra müzisyenler veya damat sağ kalır mı bilmiyorum :)))) tahminimce benim babam bu şarkıdan sonra katliama geçer

sadece 9 gün kaldı neye mi aşkımın gelmesine mutlu muyum ? uçuyorum:) 
birde uzun zamandır iş başvurusu yapmıyordum yapar yapmaz çağrıldım
 görüşmem iyi geçti ve gerçektende görüşme sırasında çok eğlendim...
itiraf etmeliyim ki buna çok ihtiyacım vardı işe alınmam imkansız çünkü; hatırlamıyorum programları eskisi kadar bunu da üstüne basa basa söyledim portfölyomu verirken .Açıkcası
bu görüşme bende çarşambadan beri arasıra değişse de kocaman bir gülümseme bıraktı,
bu halimi çok özlemişim 




p.s: gece yarısı yazmıştım bu postu bugün öğleden sonra 2.görüşme için çağrıldım:)
yarın 12:00de gidip görüşcem ama aklımda ??????? var 
özel sektörü ne kadar istediğim ve tekrardan o yoğunluğu kaldırıp kaldıramayacağıma dair

biraz dertleşsek olur mu çok doluyum hem de çok :'(

       üniversiteyi kazanmak için çok emek harcadım 2 kez ölümden döndüm yaşıtlarım ev okul dershane  üçlüsünü kaldıramazken ben  birde buna hastaneyi ekledim .Neredeyse hastaneye gitmediğim bir gün olmuyordu.Kollarım serum yemekten kan vermekten mosmor olmuştu ellerimin üstü de daha 18 yaşına basmamıştım bile utanıyordum kollarımdan hergün hastaneye gitmekten.....doktor strese girmesin artım bırakın dedi aileme ben ısrar ettim iyide puan aldım ama gitmedim daha iyisini yapabilirim diye...ertesi sene yine aynı şeyleri yaşadım artık hastane tabelası bile bende miğde bulantısına sebep oluyordu...sınava girdim çıktım tercihler yapıldı ve gitme zamanı gelmişti...ve yine hastalık başroller de yok strese gelmiyor sakin olcakmışımm nasıl olayım ki hayatımı belirleyecek üniversiteye babam gitmemi istemiyor haklıydı da aslında babam bırakın benim evden uzakta okuma fikrini kabullenemez iken ben ülke dışına çıkıyordım karşı çıktı olmaz dedi yollamam ben kızımı yanımdayken böyleyse uzaktayken bir şey olursa dedi  vee yine bendeniz strese girdim çok ağladım hem dee çok 1haftada 45den 37 kiloya düştümm tabii tekrardan hastaneye taşındık..sonuçta babam ikna oldu çünkü bir kez daha bu  sınav stresi denilen şeyi yaşamaya gücüm yoktu

      üniversiteye girdim istediğim bölüme mi tabii ki hayır..kendime yeni bir hayat çizdim sürünene kadar doktora gitmeme kararı aldım aldığım ilaçların etkisi üzerinden kaç yıl geçmesine rağmen hala var yada bana öyle geliyor.O kadar güzeldi ki hayatım Ankara'dan uzak tek özlemim ailem ve dostlarımdı...5senelik ünv. 4sene de bitirdim dönmeyecektim Ankara'ya inanın nefret ediyorum bu şehirden bana hastalıkları kötü şeyleri hatırlatıyor.Okul bittikten sonra 1yıla yakın zaman orda çalıştım hem sevgilimi de mezun etmiş oldum :) Önce ben döndüm bu gri şehire uçakta hiç susmadan ağladım biliyordum bu şehir beni yine üzecekti...yaptı da KPSS diye birşey varmış devlet memuru oluyormuşsun tamam dedim gireyim son çalıştığım yerde sırf Türküm diye 1 aylık paramı alamadım lanet olsun dedim devlet memuru olurum aile düzenim olur ahh nerden birlirdim kendimi  çıkmaz sokaklara sokacağım hemde lambasının bile olmadığı...

           dershaneye yazılmak gerekirdi bilgilerimin üzerinden kaç yıl geçmişti ne de olsa unutulmuştu tabii dersane bulamadık herkes ama herkes gencinden hamilesine ikiz annesine herkes dersaneye yazılmıştı  benim dershanemin de son kaydı benim  şubattan temmuzun sonuna kadar çalışamadım bir tane bile test çözemedim ama mutlaka her derse girdim uyusamda derste dinledim :) son 1 hafta kapandım odama çıkmadım çalıştım sistemli (ne kadar olursa gerçektende tam bir TÜRKÜM)  sınavdan çıktık dediler iptal olacak kopyaydı  derken bizim sınav iptal olmadı ki olması gerekti bence! neyse alanımda Türkiye ikincisi oldum anladım ki sakın olunca oluyormuş birde şu gerçek var bizim bölümdekiler pek iyi alamamışlar ..

           tam 289 günden beri atama bekliyorum kadro açmıyorlar önce kasım dediler ertelediler trt sınavını hiç saymıyorum malum şeyhülisami bilmediğimden doğru yanıtı olmayan matematik sorusunu bilemediğimden! olmadı itiraz ettim aldığım cevap zaten süperdi onu hiç katmıyorum bile! ocak geldi kadro açmadılar  yani bilgisayar müh. sadece 1 tane alındı düşünün artık tamam dedik mayıs olsun ohh tercihlerimizi yaparız tatile çıkıp temmuzda  başlarız diye hayaller kurulurken  bir erteleme kararı ne zamana SEÇİMDEN SONRAya neden mi? inanın kimse bilmiyor 

           peki ben ne yaptım bu sürede birkaç sertifika aldım başkada bir şey yapmadım zaten şuanda mesleğimden nefret ediyorum iğreniyorum elime mouse alıpta tasarım yapmak istemiyorum.Özelde iş var yok mu 800tl verip sabah 8 akşam 18.00diyorlar ama inanın yalan hangi grafiker bu saatte ofisten çıkabilir en erken saat 20.30  ve çalışabilceğim yerler evimden 2 vasıta uzaklığında  en iyi ihtimal 1,3 saat sürüyor hatta bazı yerler bu parayı verip üstüne ofisin işlerini de istiyorlar.....

        Az paraya çok iş istiyorlar sigortasız çünkü herkes işsiz...hadi diyelim biz ergeniz 18i geçtik ya daha küçücük YGS ye girenlerden ne istediniz onların hayalleriyle oynadız şifrelediniz sonra bulun dediniz de birkaçı! dışında hepsi doğru yanıtı bulmak için saatlerce ter döktüler ......şimdi dirom ki keşkee üniversite okumasaydım  bu kadar sürünmezdim 

           Deniz Kuvvetleri alım yaptı bu ay içerisinde başvuru için  evrak yollamam gerekiyordu İstanbul'a bir dükkana girdim ayakkabı alayım dedim :) alışverişe vurdum kendimi görevli  arkadaşla sohbet ettik dedi ki bana "ben her yerde çalışırım sokaktan kağıt bile toplarım ama sen yapamazsın sen okulun tozunu yuttun bak elindeki kağıtlara olmaz bekleyeceksin....." çokta doğru söyledi....Deniz Kuvvetlerine  giremedim çünkü askeriye ön lisans mezunları  ile lisans mezunlarını bir tuttuğundan  sıralamada yer alamadım:( olsun napalım bekleyeceğiz...yeni kararlar aldım yarından itibaren hergün 2saat mesleğime zaman ayıracağım daha az televizyon izleyeceğim ve haftada 3gün gittiğim spora 5 gün gideceğim:)

           son olarak bu ülkenin çiftçiye,terziye,hemşireye ,doktora ihtiyaca olduğu kadar grafik tasarımcıya da ihtiyacı var umarım 20 haziran da kadro açılırdı bende atanırım yoksa gerçekten de bakırköye gitmeme çok az kaldı

         

1. Ankara yağmurlu günler yaşayınca çantamdan ayrılmayan avondan aldığım matruşkalı şemsiyem
2. assortiden almış olduğum leoparlı not defterim içimden neler yazmıyor ki :)
3. yaramazlık yapıp sonradan eklediğim ebaydan aldığım cüzdanım ♥
4. tuba=taç çok ama çok seviyorum taç takmayı;bu taçım çantamdan hiç çıkmaz çünkü kendisi kurtarıcıdır :)
5. selpak
6. ray-ban gözlüğüm havalar dengesiz olduğundan dolayıı hem şemsiye hem gözlük taşıyorum:( püfff ankara sevmiorum seni 
7. her kremi kullanamam ben ama niveanın testir nemlendirici kremi hem çok güzel kokuyor hemde yağlandırmadan yumuşacık yapıyor 
8. çillere sahip olan güneş koruyucusuz evden çıkmayı unutursam diye daima tester boyunu yanımda gezdiriyorum
9. free shoplardan alışveriş yapmanın hayal olduğu bugünlerde bendeniz artık doldurma parfümlerle idare ediyorum.
10. fondötenimi rimelimi gün içinde tazeleme ihtiyacı duymadığımdan çantamda taşımıyorum ama küçük allığım parlatıcım daima çantamda bulunur
11. sonradan eklediğim telefonum 
12. yine çokk eskiden kalma kalpli  beyaz aynam 
13. vee  bugünlerde okuduğum meleklerle yaşamak adlı  kitabım

işte bu kadar :) bu sayede çantam birazda düzenlenmiş oldu :)

Öncelikle bir kitap;

postacı amcaya kızgın başlayan tanışıklığımız sonradan dosthane bir hale dönüştü...

Her blogda bahsedilen bb creamin muhteşem kapatıcılığından etkilenip bende aldım.

Sonuç:Cilde hafif parlaklık kapatıcılığı konusunda çokta tatmin edici olmadı :(